Sağlık Bakanı Memişoğlu: Aile hekimliğini kuvvetlendireceğiz

0

BEĞENDİM

ABONE OL

News

0

SAĞLIK Bakanı Kemal Memişoğlu, “1’inci basamak sıhhat hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşların aile tabibine başvurmalarını teşvik edeceğiz. Aile Sıhhati Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri düzeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2’nci ve 3’üncü basamak sıhhat kuruluşlarını entegre edeceğiz” dedi.

Sağlık Bakanı Kemal Memişoğlu, medya kuruluşlarının Ankara temsilcileriyle bir ortaya geldi. Bakan Memişoğlu, toplantıya başlamadan evvel ferdî e-posta adresini ve telefon numarasını medya temsilcileriyle paylaştı. Bakan Memişoğlu, Türkiye’nin Covid-19 pandemisinde ve Kahramanmaraş merkezli zelzelelerde de görüldüğü üzere hem insan gücü, hem de altyapı olarak dünyaya örnek olacak bir sıhhat sistemine sahip olduğunu belirtti. Memişoğlu, güç, turizm, savunma sanayi üzere sıhhat kesiminin de ülkenin bir lokomotifi olduğunu, Türkiye’nin dünyada ön plana çıkarılabilecek bir alanı olduğunu söyledi. Memişoğlu, “Ülkemizin sıhhat bilgisini ve bilimin üretebilecek, teknolojisini ve materyalini yapabilecek kapasitesi var. Yalnızca bu çarkı döndürmek için biraz organizasyonel dayanağa gereksinimi var, motivasyona ve morale de muhtaçlığı var. Bu bahiste daima birlikte hareket etmek durumundayız” dedi.

Kişilerin sıhhatini hastalanmadan muhafazanın sıhhat sisteminin güzelleştirilmesine katkısını vurgulayan Memişoğlu, her yaştan beşere esirgeyici sıhhati anlatmayı ve uzun vadede toplumun sağlıklı hayat alışkanlıkları kazanmasını sağlamayı amaçladıklarını belirtti. Memişoğlu, “Bugün bağımlılık ve kilo dediğimizde bunlar toplumun risklerinden en değerli iki tanesi ve hareketsizlik, beslenme bozuklukları ile doğurganlık oranlarının düşük olması temelinde gelecekle ilgili en büyük risklerimiz. Bu riskleri toplumla birlikte ortadan kaldırmamız gerekiyor, bu noktada sizin çok değerli bir etkiniz olacağını düşünüyorum” dedi

Bakan Kemal Memişoğlu, herkesin temel sıhhat hizmetlerinin güçlendirilmesi konusunda hemfikir olduğunu ve bakanlık olarak bu devirde bu iradeyi ortaya koyacaklarını kaydetti. Memişoğlu, Covid-19 pandemisinde dünyada 2 senede 6 milyon kişinin öldüğünü, halbuki senede 17 milyon kişinin inme, kalp krizi üzere sirkülasyon hastalıklarından öldüğünü belirterek, “Eğer kilonuz varsa, hareketsizseniz, yanlış besleniyorsanız, geriliminiz varsa kendi vücudunuza bakmıyorsanız ölüyorsunuz” sözlerini kullandı.

‘HEKİMLER KIYMETLİ HİSSETMEK İSTER’

Bakan Memişoğlu, soruları yanıtladığı kısımda ise, “Hekimler kendilerini kıymetli hissetmek ister, bunu daima bir arada sağlamamız gerekiyor. Tabip pahalı hissederse her şey değişir; daha büyük bir özveriyle çalışır, hastasına da bize de sıhhat sistemimize de sahip çıkar. Hekimlik yapanlara, kendisini mesleğine adayıp severek icra eden insanlarımıza, vatandaşlarımıza duygusal manada da her türlü takviyesi verebilecek meslektaşlarımıza sahip çıkmamız gerekiyor. Mesleğini yeterli yapan herkesi olumlu algıyla desteklemeliyiz. Güzelin takdir gördüğü ve daha da kıymetli hissettirildiği bir yapı inşa edeceğiz” diye konuştu.

‘ŞEHİR HASTANELERİ SIHHATİN FİZİKÎ ŞAHASERLERİ’

Memişoğlu, kent hastanelerinin sıhhatin fizikî şaheserleri olduğuna işaret ederek, “Kurumların bir kültürü olması gerekiyor. Alışılmış ki bir kültürün oluşması, ruh yapısının gelişmesi için de bir süreç gerekiyor. Bu kültür kısa bir müddette oluşturulacak bir kültür değildir. Tüm tenkitlere karşın biz bu hususta çalışmalarımızı devam ettireceğiz. Kent hastaneleri Türkiye’nin geleceği ile ilgili sıhhat bilgisinin üretileceği, çalışmaların yapılabileceği, yalnızca hizmet alanında değil Türkiye’nin medarıiftiharı olacak bilimin ve teknolojin de geliştirileceği alanlar olarak planlıyoruz. Türkiye’ye en yararlı olacak formda yürütülmesini ve topluma daha güzel anlatılmasını hedefliyoruz. Kent hastanelerinde sadece dayanak hizmetleri firmalar tarafından yönetiliyor. Bu firmalardan birkaçı milletlerarası alanda da sıhhat hizmeti sunabilecek bir yapıya ulaştı. Özel dalın gelişmesi kamunun ilerlemesine de dayanak sunuyor. Kent hastanelerinde kimi değişikliklere gereksinim olabilir lakin bu hastaneler konusunda makûs algı oluşturmak maalesef yanlış. Çok net söylüyorum; kent hastaneleri medarıiftiharlarımız” dedi.

‘ÖZEL BÖLÜMÜ TEŞVİK EDECEĞİZ’

Memişoğlu, özel hastanelerle ilgili şikayetlere ilişkin, “Sağlık Bakanı olarak kamunun, üniversitelerin, özel bölümün, ilaç endüstrinin, sıhhat teknolojisi eseri ortaya koyanların, her birinin Sıhhat Bakanıyım. Hepsinin sıhhat hizmeti manasında nasıl büyüyeceğine nasıl gelişeceğine ön ayak olmak ve onların yolunu açmakla mükellefim. Ben yalnızca kamunun değil tüm sıhhatin bakanıyım. Özel bölümün de büyümesi ve gelişmesi gerekiyor. Sıhhat bir kamu hizmetidir. Özel kesim eliyle işletilen sıhhat kuruluşları da kamu hizmeti vermektedir. Sırf işletme ve finansman tarafından farklıdırlar. Sıhhatle ilgili tıbbi gereklilik haricinde süreç yapan tüm kuruluşlar kamu-özel fark etmeksizin denetlenir ve cezalandırılır. Bazen şikayet üzerine, bazen rutin bazen de habersiz denetleme yapılır. Bu bahiste hayli yeterli bir altyapıya sahibiz. Sıhhat hassas bir bahis, vatandaşlarımız her türlü sese kulak verebilir ve mağdur olabilir. Sıhhatin suistimaline müsaade vermeyeceğiz ve bu hususun üzerine gideceğiz. Dünyaya örnek olacak, âlâ sıhhat hizmeti sunan bir özel kesimimiz var. Özel dal de kamuya hizmet ediyor ve ülkemize büyük bir yarar sağlıyor. Bizim denetimimizde sıhhati kamu hizmeti olarak gören bir özel dalı teşvik edeceğiz” diye konuştu.

‘ALGI YÖNETMEKTEN ÇOK İŞİMİZİ YÖNETECEĞİZ’

Memişoğlu, “Algı yönetmekten çok işimizi yöneteceğiz. Toplumsal medyada görünürlük açısından benden çok Sıhhat Bakanlığını göreceksiniz. Bunu net bir halde tabir ediyorum; işimizi göreceksiniz. İş odaklı çalışacak ve kendimizi öbür taraflara kaptırmayacağız. Şahsî toplumsal medyamı ben yönetiyorum ve ben yöneteceğim, kusur da yapabilirim. Haklısınız, ‘profesyonel dayanak alın’ tavsiyesinde bulunmak içinizden geçiyordur. Lakin burası benim toplumsal medyam, şahsî olarak Bakan unvanı sorumluluğuyla bir devlet çalışanı olarak, kendi toplumsal medyamı kendim yönetiyorum. Toplumsal medya profesyonelliği gerektiriyor, bu hususta profesyonel olmadığım için sırf belli aralıklarla kendi toplumsal medyamı kullanacağım. Mümkün olduğu kadar polemikten uzak durmak, gücümüzü arbedeye ve geçmişe harcamamak istiyoruz. Bu durum geleceğe bakmak ve iş yapmakla ilgili maalesef bizleri geri bırakıyor. Karşı taraftan gelen tenkitlerde evvel ‘biz ne yaptık’ diye sorguluyoruz. Bazen ‘bakanlık niçin yanıt vermiyor’ diye düşünecek olursanız, emin olun ki o sırada işimizi yapıyoruz. Kendimiz üstümüze düşünleri yapacak, sonra diğerlerine bakacağız” dedi.

Bakan Memişoğlu, “1’inci basamak sıhhat hizmeti sunan aile hekimliğini kuvvetlendirirken vatandaşların aile doktoruna başvurmalarını teşvik edecek adımlar atacağız. Problemlerin köküne gidecek, meseleleri kökten çözme uğraşında olacağız. Açıkça söz ediyorum ki bu süreci yürütürken zorlayıcı bir yaklaşım yerine teşvik edici bir anlayış benimseyeceğiz. Aile Sıhhati Merkezlerimizdeki kurum kültürünü daha ileri düzeye taşıyacak ve bu merkezlerimiz ile 2’nci ve 3’üncü basamak sıhhat kuruluşlarını entegre edeceğiz” diye konuştu.

’85 MİLYON İÇİN ÇALIŞACAĞIZ’

Memişoğlu, “Üniversiteler gelecekteki sıhhat hizmeti sunumu kapasitesi ve niteliğini de etkiliyor. Hocalarımız ve eğitim altyapımız ne kadar kaliteliyse sıhhat insan gücü de o nispette âlâ olacaktır. Yönetici olarak vazifemiz doğruyla yanlışı ayırmak, haklının hakkını savunmak, doğruyu takdir etmek ve yanlışı cezalandırmaktır. Sıhhatte doğruları daha çok söz edecek, hizmet sunanların hizmetkarı olacak ve 85 milyon için çalışacağız” dedi.

Eczanelerde ilaç temini konusundaki soruları cevaplayan Memişoğlu, eczanelerde ilaç sıkıntısının olmadığını, hususun direkt ilaç markası üzerinden değil etken unsuru üzerinden kıymetlendirilmesi gerektiğini söz etti ve ilaç temini konusunda rastgele bir sorunun bulunmadığını lisana getirdi.